Güzel bir Kasım gecesiydi. Ilık bir rüzgar esiyordu. Rüzgar estikçe ağaçların
hışırtıları artıyor, Anisha’nın saçları dalgalanıyordu. Yanında oturan Joe,
Anisha’ya hayranlıkla bakıyordu. Anisha güzel bir kızdı. Masmavi gözleri, uzun
ve kumral saçlarıyla tıpkı porselen bebekler gibiydi. En azından dıştan öyle
gözüküyordu. Ama içi… Berbat bir düşünce kol geziyordu beyninde. Joe’yu
öldürmeyi planlıyordu. Kendisine sonsuza kadar aşık olan çocuğu.
Aslında istediği Joe’yu öldürüp kanını Deather Grubunun lideri olan Emmy’e sunmaktı.
Bunu gerçekleştirince, o da Deather grubunun bir üyesi olacaktı. En önemlisi,
bir ölümsüz olacaktı.
Olacaklardan bir haber Joe ise Anisha’ya adeta tapıyordu. O ne isterse yapıyor, kolay kolay peşinden ayrılmıyordu. Kelimenin tam anlamıyla köpek yavrusu gibiydi. Şirin ve
sadık.
Ya Anisha? O Joe’yu seviyor muydu? İlk başlarda. evet. Ama Emmy ona gruba katılma
teklifi sununca, Anisha her şeyi unuttu. Aslında hala Joe için üzülüyordu. Ona
yapacağı şeyler için. Fakat sonra, silkinip bu tür düşüncelerden kurtuluyordu.
Kendini dahil olmak istediği gruba odaklıyordu. Bu, amacına ulaşmasını daha da
kolaylaştırıyordu.
Bu sefer de öyle olmuştu. Bir an için Joe’ya üzüldü. Gerçekten iyi bir çocuktu.
Ona göre fazla iyiydi aslında. Çok yakışıklı sayılmazdı. Fakat içine baktığında
seni kalbinin derinliklerine götüren büyüleyici ela gözleri, havasına hava
katıyordu. Bu düşünceleri yok etmek için silkindi ve Joe’ya baktı. İkisi,
devrilmiş bir ağacın gövdesine oturmuş, birbirlerine bakıyorlardı. Hava
karanlıktı ve hiçbir şey gözükmüyordu. Yine de ayın ışığı birbirlerini
görmelerine yetiyordu.
Birden Joe muzip bir tavırla gülümsedi ve Anisha’nın kulağına eğilip “Seni seviyorum
Ann.” diye fısıldadı.
Anisha ise hiç bir şey anlaşılmayan yüz ifadesini değiştirmeden. Biraz cilveli bir
sesle. “Ben de seni, Aşkım.” Dedi. Sonra Joe, Anisha’ya doğru bir kez daha
eğildi. Bu sefer onu öpecekti. En azından Joe, bunu istiyordu.
Anisha ise o an çekip gitmek istiyordu.”Sabretmeliyim,”dedi kendi kendine. “Amacıma
ulaşmak için beklemeliyim.”
Her ne kadar istemese de öpüşüne karşılık verdi.
Bir anda aklından tüm kötü düşünceler çıktı. O an için sadece Joe’yu düşünüyordu.
Artık hiçbir şey umurunda değildi. Olmasını da istemiyordu.
Dudakları birbirinden ayrılırken, nefes nefese kalmışlardı. Anisha Joe’nun elini tuttu.
Joe’da bir eliyle Anisha’nın elini tutarken, diğer eliyle de saçlarını okşuyordu.
Anisha bir şey söylemek için ağzını açtı ama bir anlık tereddütle konuşamadı. Artık ne
Deather gurubunu ne de ölümsüzlüğü istiyordu. O sadece Joe’yu ve onun hiç
bitmeyecek olan aşkını istiyordu.
En sonunda “Seni hiç bırakmayacağım Joe. Hep yanında olacağım.” Dedi kararlı bir
sesle. Sesinin bu kadar güçlü çıkmasına o da çok şaşırmıştı. Birden içi büyük
bir mutluluk ve huzurla doldu. Masum bir şekilde gülümsedi. Fakat sonra aklına
Deather grubu geldi. Yüzünü midesi bulanmış gibi buruşturdu. Artık onlardan tiksinir
olmuştu.
Peki ya Emmy? Anisha'nın peşini bırakacak mıydı? Anisha'nın aklına teklifi kabul
ederken, Emmy'nin söyledikleri geldi.
"Öncelikle," demişti Emmy öğretmen edasıyla. "eğer gruba katılmayı kabul edersen, bunun
dönüşü olmaz. Bunu sakın aklından çıkarma. Ha, diyelim ki artık istemiyorsun,
seçtiğin kişiyi biz öldürürüz. Ve emin ol, bu cinayetten senin başın
yanar." Son sözlerinden sonra gayet kötü bir kahkaha atmıştı.
Anisha artık Deather grubuna girmek istemiyordu. peki ne yapacaktı? Joe'yu onlardan
nasıl koruyacaktı?
Anisha bunları düşünürken. karşısındaki ağacın arkasında bir gölge görür gibi oldu.
Ardından o iğrenç kahkaha duyuldu ve Emmy ortaya çıktı.
__________________________
5.sınıf olmam mümkün mü?