Gece Evi RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Sessiz Gece (Linya Eva Iceshimmer)

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Linya Eva Iceshimmer
Binicilik Profesörü
Binicilik Profesörü
Linya Eva Iceshimmer


Mesaj Sayısı : 4
Kayıt tarihi : 11/07/10
Yaş : 30

Sessiz Gece (Linya Eva Iceshimmer) Empty
MesajKonu: Sessiz Gece (Linya Eva Iceshimmer)   Sessiz Gece (Linya Eva Iceshimmer) I_icon_minitimePaz Tem. 11, 2010 2:47 pm

Sessizce dinledim... Geceyi, gök yüzünü dinledim. Son nefesimi...
Adım Elena ve 18 yaşındayım. Özel bir kolejde okuyorum ve kendtin en lüks semtlerinden birinde yaşıyorum. Yıl 2080 ve dünyada tüm dengeler değişti. Manelora adlı bir gezegen bulundu ve orda insan formunda yaratıklar keşvedildi. Bunlarla irtibata geçildi ve sonunda bilgiler alındı. Eskiden beri görülen tüm uzaylı işaretleri onlara aitti. Benim babam uzay mühendisiydi ve annemi orada tanıdı. Monahora. Manelora gezegeninin prensesi ve ne yazık ki annem. Ona anne bile demek istemiyorum aslında. Biliyorum ki babamı güç için kullanıyor. Ondan besleniyor! Bir ara ayrıldıklarında babam son derece mutluydu. Eskisinden de mutlu. Tüm sevgisini bana odaklamıştı. Ama yeniden birleştiler. Bu benim sonumun başlangıcıydı aslında. Manelorlar insanlara değer vermeyen varlıklardı. İnsanlardan tek farkları ise bembeyaz uzun saçları ve buz mavisi gözleri. Bir uyarı. Asla gözlerine bakmayın...
İkizim Eleza. Bu kız buz dağlarından bile daha soğuk bana inanın. Doğduğumdan beri tek amacı benim ruhumla beslenmekti. İzin vermeyecektim tabii kii. Vermedim de. Bu yaşıma kadar düşmen gibi yaşadık ikizimle. Ama dışarıdan herkes bizi çok yakın dost, mükemmel bir ikili sanardı. Biz de öyle gösterirdik aslında. Okulun en popüler ve en dişli iki kızı... Bütün okulu arkasından sürükleyen iki moda ikonu. Birisi zeki, birisi çekici. Eleza, herkesi peşinden sürüklemek için ruhlarından beslenirken, ben onun yanında kardeşi olarak zekamla öne çıkmıştım. Annem bir manelor olsa bile bana güçleri geçmedi. Almadım onun güçlerini. Öldürücü bir cazibem de yok. Ben buyum. Sadece ben. Koyu tenli, kıvırcık saçlı, yeşil gözlü. Eleza ise tam zıttım. Bembeyaz saçlı ve buz mavisi gözleri var. Bir ölü kadar beyaz bir teni, ve pürüzsüz bir yüzü var. Büyük bir evde yaşıyoruz. Bir malikane de denebilir. Siyah ipek çarşafa ellerimi sürüyerek kendimi yatağa bıraktım. Karma karışık duygular. Aşk, hüzün, heyecan... Bir genç kızın duyabileceği her hissi tatmıştım. Tutkularım beni ipek bir örtü gibi sararken, aşkın derin sularında, mutluluk denen inciyi bulmuştum. Hayatınızda görebileceğiniz en güzel hayatı yaşamıştım. Bir sürü erkekle çıkmıştım ve bu isteklerimi gidermiştim. Eski yaramaz kız değildim artık. Hayatımda tek bir erkek vardı ki az önce beni terk etmişti. Tek bir neden bile söylemeden çekip gitmişti. Miğdeme oturan yumruyu hazmetmeye çalışarak gözlerimi kapadım. Bir damla yaş gözlerimden süzülüp yanaklarımda son buldu. Elimin tersiyle yaşı sildim ve ayağa kalktım. İnce topuklular üzerinde yürümekte iyiydim. Yavaşça aynanın karşısına geçtim ve yansımama baktım. Yüzüm asılmış, makyajım akmıştı. Uzun bir ağlama nöbetinden çıkmıştım. Eskiden olsa üzmezdim kendimi biri için. Ama Paul farklıydı. Onunlayken kendim olabiliyordum. Kendimi buluyordum adeta. Ve o gitmişti. Derin hüznümü içime gömüp mükemmel lise hayatımı sonlandırmalıydım. Mezuniyet baloma katılmak ve tüm bu kargaşa boyunca Eleza'yla mükemmel ikizcilik oynamalıydım. Akan makyajımı düzelttim ve yüzüme umursamaz bir gülümseme koydum. Siyah straplez elbisemi son kez çektim ve aynaya baktım. Güzel, çikolata gibi bir kız vardı karşımda. O kadar güzeldi ki...
Merdivenlere yöneldim. Merdivenlerden dikkatle inerken, topuklularımın beni rezil etmemesini umuyordum. Hole ulaştığımda her zamanki gibi Natalie beni yakaladı. Natalie rustu. Gençken çok güzel olduğu aşıkardı. Şimdi de çok güzeldi. Yaşlılıktan beyazlamış saçlarıyla bir Manelor'a benziyordu. Bu yüzden annem ve ikizimi yadırgamamıştı. "Bir yere mi gidiyorsunuz küçük hanım?" Buz gibi sesini duyduğumda istemsizce kafamı ona çevirdim. Ona ne zaman baksam bir garip oluyordum. "Baloya gidiyorum Natalie" Gülümsedim. O sırada merdivenlerdeki topuk sesleri beni kendime getirdi. Eleza...
Merdivenleri zarifçe inerken ne kadar güzel olduğuna dikkat ettim. Dans eder gibi, ritmik adımlarla ilerliyordu. Natalie, Eleza'ya yaklaştı. Her zaman çok sevmişlerdi birbirlerini. "Çok güzelsiniz Eleza." Yaklaştı ve Eleza'nın elbisesine son rötüşleri attı. Bembeyaz, bedenini saran bu kıyafet içinde tam bir afetti. "Спасибо (Spasiba) Natalie" Eleza rus aksağanını tam olarak taklit etti ve başıyla selam verdi. Onu bazen kıskanıyordum. Hep mükemmeldi. Herkese göre. Ben ise sorunlu gençtim. "Добрый вечер! (Dobrıy veçer) Natalie" Eleza'nın sesi son bir kez boş holde yankılandı ve kapıdan çıktık. Hava soğuk ve kasvetliydi. Evin ışıkları etrafı aydınlatsa da benim için çok karanlıktı. Bir sorun vardı. Bir şey olacaktı. Bunu hissetmiştim. Hızla ilerledik ve siyah jipe bindik. Rahat koltuğa sindim.
Yolculuk rüya gibi geçmişti. Hızla akan siyah jip, geceye karışmıştı. Şehir ışıl ışıldı ve her yerde insanlar vardı. Lüks bir barda olan mezuniyetimize yetişmiştik. İlk olarak indim ve her zamanki gibi Eleza'yı bekledim. İkimiz kapıların ardına kadar açılmasıyla kendimizi içeride bulduk. Hızla ilerledim ve bir masaya geçtim. Her taraf ışıl ışıldı. Eleza benden farklı olarak ilerledi ve gözden kayboldu. Beş dakika sonra da bilindik kahkahası duyuldu. Bunu genelde bir erkekle fllörtleşirken kullanırdı. Merakla ilerledim ve sese doğru yaklaştım. Gördüklerim beni şok etmeye yetmişti. Eleza ve Paul. Paul, Eleza'yı cesurca kendine çekmişti ve öpüyordu. Eleza da onun kolları arasında zevkle kıkırdıyordu. Hayır, onun ruhuyla besleniyordu...
Sinirle ilerledim ve ikisinin yanına geldim. İkisi de beni görmemiş gibi devam ediyordu. Sinirle kolundan tuttum ve Eleza'yı geri çektim. Paul, rüyadan uyanmış gibi boş boş bana bakıyordu. Tahmin etmiştim. Her zamanki gibi Eleza. Paul'un suratına okkalı bir tokat indirdim ve Eleza'ya yaklaştım. İçim alev alev yanıyordu ve ne olacaksa olsundu. Tehtitkar bir tavırla yüzümü yüzüne yaklaştırdım. "Hemen benimle gel" Kolundan tuttuğum gibi onu dışarı sürükledim. Tırnaklarım bembeyaz tenine batmış ve kırmızı yaralar oluşturmuştu. Onu tenha bir yere çektim ve son gücümle bağırdım. "Yeter! Ne istiyorsun benden! Lanet olsun. İstediğini biliyorum. Tamam. Bunu alıcaksın." Gözleri alaycı bir tavırla kısıldı. "Pekala kardeşim. Ama bu canını çok yakacak..." Kafamı çevirdim. Son kez geriye baktığımda Paul'u gördüm. Bize bakıyordu. Ahh... Onun önünde bu hallere düşemezdim. Ama başka bir kurtuluş yoktu. Bu iş burada bitecekti. Kafamı geri çevirdim ve buz mavisi gözlerle karşılaştım. Saniyelik bir şekilde parladı ve her şey sona erdi. Bir yaprak gibi yere düşmüştüm. Hareketsiz bedenim kurumuş, koyu tenim bembeyaz olmuştu.
Ben Eleza Shimmer. 18 yıldır istediğimi aldım. Her şey tamam. Evime dönüyorum. İlk ve son leşimi ise sizlere bırakıyorum...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lousie Bell Blakestry
Yönetici&Yüksek Rahibe&Müzik profesörü
Yönetici&Yüksek Rahibe&Müzik profesörü
Lousie Bell Blakestry


Mesaj Sayısı : 135
Kayıt tarihi : 09/04/10
Yaş : 30
Nerden : Danimarka
İş/Hobiler : Müzik..Müzik..Müzik... Hayatımın anlamı diyebilirim..!
Lakap : Yüksek Rahibem yada Rahibem

Sessiz Gece (Linya Eva Iceshimmer) Empty
MesajKonu: Geri: Sessiz Gece (Linya Eva Iceshimmer)   Sessiz Gece (Linya Eva Iceshimmer) I_icon_minitimePaz Tem. 11, 2010 3:09 pm

Konunu çok beğendim.Betimlemeler azda olsa vardı.Güzel bir rp ..

85
Ne olmak istediğini bana pm ile belirtebilirsin.

Konu:Kilit!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sessiz Gece (Linya Eva Iceshimmer)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Gece Evi Rpg
» Gece evi Filmi
» Gece Evi Serisinin 7. Kitabı YANMIŞ (BURNED)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gece Evi RPG :: Siteye Giriş :: Rpg'e Dair :: Güç Seviyesi-
Buraya geçin: